Kan temiz ise dinç ve genç, değilse yorgun ve hızlı yaşlanan bir beden vardır. ‘’Her Hastalığın sebebi kirli kandır ‘’der kadim tıp. Kan temizliği için en kıymetli yöntemlerden birisi ise hacamat uygulamasıdır. Bizim kültürümüzün her dönemine damga vurmuş, Semerkant’ta kurulmuş olan şifahanelerimizden günümüze kadar varlığını sürdüren bir yöntemdir kadim teknik. 

1940’lardan sonra ilaç sanayinin hedefi ve gizli baskısı ile rafa kalkmış gibi görünse de, kadim ustaların elinde günümüze tekrar taşındı ve 2013 teki bir yönetmelikle artık hastanelerde yapılmaya başlandı.

Şifahanedeki uygulama ehemmiyetleri ve işin manevi tarafına çok dikkat edilmese de buda toplum şifası ve hakikat noktasında büyük ve önemli bir adımdır.

Faydalarını anlatmak sayfalarca sürebilir ama temel olarak iki başlıkta değerlendirebiliriz hacamatı. Birincisi mevsim geçişlerinde; özellikle baharlarda koruyucu hekimlik olarak, ikincisi ise zaman mefhumunu ortadan kaldırıp; hastalıkların tedavisinde daha sık aralıklarla uygulanmasıyla. Hacamat diyince aklımıza gelecek en temel faydaları ise; bedenin arınması, kanın temizlenmesi ve enerji akış yollarının açılmasıdır.

Bedeni, sistemlerini, doku ve organlarını enerji bütünlüğünü; ayrı olgular olarak düşünmek akıl tutulmasıdır. Ve hiyerarşik bir düzenle sistemi ayakta tutmak için hepsi seferber olur. Burada en büyük fedakarlığı sağlayan organımız derimizdir diyebiliriz. Birçok görevi vardır derimizin, bazı araştırmalara göre ise en zeki organımızdır, daha az bildiğimiz bir özelliği ise en çok toksini, ağır metali, kiri pası bünyesinde toplayan ve bedenin devamlılığı için çöpleri emen bir sünger gibi olmasıdır.

Tamda bu noktada hacamatın kıymetini daha iyi kavrayabiliriz. Yukardan bir müdahaleyle bedenin kavşak noktalarında biriken çöpleri; kısa pratik ve anlamlı bir şekilde vakumla alma tekniğidir hacamat. Kemik içine kadar bir uyarılmayla, taze kan hücreleri ve kök hücre yapımı konusunda bedeni hareketlendir. Hem bedendeki iç basıncı, hem de kanımızdaki gaz dengesini anında sağlar. Dahası enerji akışının yollarını açarak; sağlığın, gençliğin, bereket bolluk ve rızkın kapılarını da aralar.

Evrenle ve kendimizle uyumlanmada en güçlü tekniklerden birisidir. Somut faydası kadar soyut boyuttaki faydaları ise paha biçilemez. Öyle olmasa Tıbbı Nebevi olan Peygamber Tıbbının baş tacı olmazdı, değil mi?

Şimdi herşeyin usulünü adabını bilen atalarımız hacamat uygulamasının usul ve adabını da pekâlâ biliyorlardı. Burası derin ve uzmanlık gerektiren bir alan. Benim özetle değinmek istediğim ise, hacamat uygulamasında ortamın koku ile dezenfekte edilmesi ve sonrasında yine uygulama yapılan kişiye koku ile müdahale edilmesidir.

Hacamat yapılan mekan defne, adaçayı, üzerlik ile tütsülenir, sirke ile dezenfekte edilir, gül suyu ile korkulandırılır negatif enerjiden arınması sağlanırdı. Uygulamadan sonda kişiye misk koklatılıp manevi ve beden gücü hızla yükseltilirdi. Bununla birlikte yazın yapılan uygulama sonrasında gül ve bal şerbetleri, kışın yapılan uygulama sonrasında baharatlı ve sirkeli şerbetler içirilirdi. Şu anda yapılan hacamat uygulamalarında bu incelikler pekâlâ dikkate alınabilir. Çünkü bizim hala bilimsel olarak keşfetmediğimiz bi çok şeyi kadim geçmişimiz biliyor ve uyguluyordu. Yukarıya doğru gelişim için köklerin sağlamlığı önemli o sebeple önce köklerimizin rehberliğine dönmek gerekir.

Şifa olsun.