Aşk Evliliği Yapanlar Dikkat!
Bu haber 10777 kez okunmuş ve görüntülenmiştir.
Salgılanan hormonlar azalıp kişi
karşındakini objektif olarak görebildiğinde, aşk duygusunun; sevgi, sadakat,
samimiyet gibi duygulara dönüşebiliyor.
Bilim günümüzde nörokimyayı
ölçer hale geldi. Beyin görüntüleme teknikleri ile aşık olunduğunda hem beyinde
fluoresan gibi yanan bölgeler gözlemleniyor, hem de beyin kimyasındaki
değişiklikleri, hormonal değişiklikleri ölçebiliyoruz. Yani günümüzde insanların
gerçekten aşık olup olmadığı bilimsel yöntemlerle ölçülebiliyor.
Kişi aşık olduğunda beyinde
meydana gelen nörokimyasal değişiklikler nedeniyle, dopamin seviyesinin
arttığını, yine kortizon ve NFG faktörü denilen hormonlar artıyor. Bu hormonal
değişiklikler sonucu kişinin aşık olduğu kişiyi odak noktasına alarak ondan
başka bir şey düşünemez hale gelmektedir.
Aşk
Beyin Açısından Sürdürülebilir Bir Şey Değil
Kadınlar aşık olduğunda testesteron hormonları
yükseliyor. Erkekler de ise düşüyor. Aşık olduğumuzda beynimizdeki subikortal
bölgemizde ödül mekanizmamızı oluşturan
bölgenin aktif olduğunu görüyoruz. Dopamin seviyemiz de artıyor. Beyin, içsel veya dışsal bir ödül beklentisine
girdiğinde bu maddeyi salgılıyor.
Bu da aşık olduğumuz kişinin peşinden koşma ile ilgili bir motivasyon veriyor.
Dopamin yüksekliğinden sürekli onu düşünür, onunla ilgilenir hale geliyoruz.
Bazen bu bizi gerçeklikten koparabiliyor.
Onu görmek özlemek tekrar dopamini
beynimize kazandırdığı için dopamin yokluğunu özlemek olarak adlandırıyoruz.
Bağımlılık düzlemi çalışıyor. Sürekli o dopamini almak için o insanı görmeye
çalışıyoruz. Yokluğunda sıkıntı çekmeye
başlıyoruz. Beyin buna uzun süre katlanamayacağı, uzun süre bu stresle başa
çıkamayacağı için bu geçici bir süreç. Yani aşk nöro biyolojik olarak
sürdürülemez bir şey.
Erkek aşık olduğunda daha
sakin, daha anlayışlı daha duygusal ve daha az agresif oluyor. Ancak 6 aydan sonra bu duygusallıktan uzak
davranışlarda bulunabiliyor. Çünkü hem kadında hem erkekte 6 aydan sonra bu nörokimya değişiyor. Bu
değişiklikler hormonal ve görüntüsel olarak tespit edilebiliyor. Kişilerin
hormonal aktivasyonu azalıyor.
Sonra kişi aşık olduğu kişinin değişmesinden
yakınıyor. ‘Sen ilk zamanlar olduğun gibi değilsin’ diyor. Evlendiği aşkını,
kendisini bir dakika pencerede görebilmek için saatlerce yağmur altında
bekleyen eşini bakkala yoğurt almaya gönderememekten sitem ediyor.
İlerleyen süreçte aşk başka bir
duyguya dönüşmeye başlıyor. Negatif bir şekilde nefrete de dönüşebiliyor, sevgi
saygı, sadakat, samimiyet, dürüstlük duygularına evrilerek ilişki devam da
edebiliyor.
Aşkın
pik Yaptığı Noktada Evlilik Kararı Almayın
Aşkın pik yaptığı noktalarda
kendi hayatımızı yaşayamaz pozisyona geliyoruz. Kendimizi odak noktası olmaktan
çıkarıyoruz. Kendi emellerimiz, amaçlarımız, isteklerimiz, ihtiyaçlarımızı geri
plana atıp aşık olduğumuz kişiyi odak noktamıza alıyoruz. İşimizi, dersimizi
aksatabiliyoruz. O kişi üzerinden düşünmeye ve hareket etmeye başlıyoruz.
İçinde onun olduğu hayaller planlar kuruyoruz. Bu da bizi geleceğimize
odaklanmaktan alıkoyuyor. Hormonların pik yaptığı seviyede otistik bir düşünce
meydana geliyor.
Sağlıklı düşünemediğimiz ve hormonlarımızın
etkisinde olduğumuz bu dönemde evlilik kararı almayı doğru bulmuyorum. Çünkü bu
dönemde aşık olduğumuz kişiyi objektif olarak göremiyoruz. Onu sadece bize
karşı davranışlarıyla bize yaşattığı duygularla değerlendiriyoruz. Eğitimini, kültürünü, dünya görüşünü, işini
vs. önemsemiyoruz. Başka insanlara nasıl
davrandığına bakmıyoruz. Hormonlarımız normale döndüğünde ve onu iyi ve kötü
yönleriyle, kusurlarıyla objektif olarak gördüğümüzde eğer hala beğeniyorsak, o
hailiyle kabul ediyorsak, aşkı sevgi, sadakat, samimiyet, güven gibi duygulara
dönüştürebiliyorsak o zaman bu ilişkiyi sürdürebiliriz. Bağlılığın,
tutarlılığın, güvenin inşa edilmesi gerekiyor. O zaman bir evlilik kararı almak
doğru olur. Aşık olduğunuz kişiyle konuşabiliyorsanız, aynı frekanstaysanız
evlenebilirsiniz. Bir ömür boyu konuşabileceğiniz insanla evlenmenizi
öneriyorum. Aşık olduğunuz kişiyle
konuşamayabilirsiniz ama ortak noktalarınız olan, konuşabildiğiniz,
paylaşabildiğiniz bir insanla ömür boyu birlikte olabilirsiniz.
Terk
Edilen Kişi Psikolojik Yardım Alabilir
Aşık bir
kişinin düşünceleri obsesif bir hastanın takıntılı düşünceleri gibi. Eğer aşkın
pik yaşandığı dönemlerde bir ayrılık söz konusu olursa, kişi terk edilirse bu
onu psikolojik olarak sarsacaktır. Eğer Obsesif Kompülsif Bozukluk altyapısı da
varsa, ayrılık ve aşk acısı psikolojik hastalığa dönüşebiliyor. Özellikle
ayrılıktan itibaren ilk birkaç hafta çok yoğun duygular yaşıyor. Obsesif
hastalar seratonin düşüklüğü yaşıyorlar. Aşık olup terk edilen kişide de aynı
durum yaşanıyor, yani seratonin düzeyi düşüyor. Ayrıca kişi aşkından ayrıldığında dopamin
seviyesi aşırı düşüyor. Bu da kişide bir yas durumu yaratıyor. Mutsuzluk,
keyifsizlik, hayattan keyif alamama, kendi içine kapanma, işlevselliğini
kaybetme, okula işe gidemez pozisyonda olma durumu ortaya çıkıyor Bu durumda kişilerin psikolojik yardım
alması gerekiyor.
ÖNERİLEN HABERLER
Açıkhava İnledi! Sibel Can’dan Eşsiz Müzik Şöleni!
Ünlü sanatçı Sibel Can, Harbiye Açıkhava konserlerinin üçüncüsünde de mekanı hıncahınç dolduran müzikseverlere unutama...
Dünyagöz Hastaneler Grubu’nda Üst Düzey Atama
1996 yılında ülkemizde branş hastaneciliği ile yeni bir dönem başlatan Dünyagöz Hastaneler Grubu’nda üst düzey atama ge...
Trendyolmilla’nın Çocuklara Özel İlk Koleksiyonu Sat...
Trendyolmilla, yeni çocuk giyim koleksiyonunu “Okula Dönüş” dönemi için hazırladı. Trendyolmilla sayfalarında art...
Corny Meyveli ve Kuruyemişli Barlar ile Şeker İlaves...
Avrupa’da Kuruyemiş ve tahılların iyiliğini tüketicileriyle buluşturan Avrupa’nın önde gelen bar markası Corny, lezzet...
Porçöz sprey ailesini yeniledi
Ev temizliğinde farklı ihtiyaçlara etkili çözümler sunan Porçöz, sprey ailesindeki 4 ürünün içeriklerini ve ambalajlar...
Çalışma Saatlerinde Yeni Düzenlemeler Yolda
Türkiye İş Kanunu’nda yapılması planlanan düzenlemelerle, çalışma saatlerinde önemli değişiklikler gündeme geliyor. Ça...
Uzaktan Çalışmada “Rıza” Yoksa Tazminat Kapıda!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı esnek ve uzaktan çalışma modellerine yönelik yeni mevzuat üzerinde çalışmalarını s...
YAZARLAR
-
Editör
Yaratıcılığa giden yol Creators Academy’den geçiyor.... -
Recep Ali Aksoylu
KÖFTECİ HESABI NEDEN 8 AY SONRA ÖDÜYOR! -
Ebru Bozcuk
Babamın Saatleri.. -
M. Sabri Danabaş
Usta bir kalemi ebediyete uğurluyoruz.. -
Salih Güven
Usta Kalem ve Yazar Salih Güven’den Karamsarlıktan İ... -
Hayal Coşkun
BEN KADIN.. -
Derya Devranoğlu
Şişkinlik Yaşamanızın Sebebi Bağırsak Bakterilerimiz... -
Tümay Mercan
“Bal”ın tadı kaçmasın -
Gülnare Asgarzade
EZT Bir Markadır.. -
Candan Manyaslı
Bayram Dediğiniz / Candan Manyaslı -
Şermin Uysal
Huzur Evi değil! Hüzün Evi, orası... Hüzün Evi... -
Öznur Yılmaz
Van’da mazbata cesareti -
Julide Doğu
Şarkılar, kuşlar, dağlar, Uzak kıyılar, yağmurlar, Ç... -
Aylin Arıkan
İçimden Geldi… -
Saime Odabaş
Ramazan'da Aylık Rezervasyon Olur mu? -
Nurşah Sunay
Adalet İsrail’den Büyüktür! -
Evren Fehmi Atay
Bel ve boyun ağrısı şikâyetleri her geçen gün artıyo... -
Barış Balcı
Güne Başlamak İçin İyi Bir Nedeniniz Olmalı.. -
Murat Yaycı
Grip deyip geçmeyin “Gripte erken tedavinin önemi kr... -
Arel Gereli
Masa başı çalışanlar dikkat! -
Necla Çoban
Başarı Yarış Mutluluk -
Bülent Şenver
Biz de insanız, hata yapabiliriz! -
Tuba Örnek
Sağlık deposu: Kekik çayı -
Ebru Özer Özkul
Aşk Evliliği Yapanlar Dikkat! -
Gülçin Şafak
Markanın Sessiz Kahramanları -
Emine Baran
Hedef.. -
Şebnem Akman Balta
Hem paranızdan hem sağlığınızdan olmayın! -
Ece Soyer Demir
SMA, Taşıyıcılık Tarama Testi ile Önlenebilir -
Nesrin Dilbaz
Günde kaç fincan kahve içilmelidir? -
Gizem Atakul
Bebeklerde çok gaz ve çok ağlama belirtileri besin a...
Video Galeri
Yaratıcılığa giden yol Creators Academy’den geçiyor....
Gökçe Erhan ile Plastik Değerler Atölyesi
Moda Ve Lezzetin Buluşma Noktası Gızıa & Gızıa Brass...
Muazzez Özcan’ın kaleminden 2 sürükleyici kitap..
KÖFTECİ HESABI NEDEN 8 AY SONRA ÖDÜYOR!
Babamın Saatleri..
Sultan Bestekârlar Rami Kütüphanesinde Unutulmaz Bir...
Seramiğin 46 Yıllık Yolculuğu: Ahmet Nejat Birdevrim
Pazarlama Sektörünün İlk Yapay Zekâ Kitabı Raflarda ...
Usta bir kalemi ebediyete uğurluyoruz..
- Kalemindeki Sihir Satırlarına Güç Veriyor
- MARİŞ’ten “Yoksullukla Mücadele İçin Strateji ve Yol Haritas...
- KIŞ TURİZMİ "Sömestir Tatilinde Ilgaz’ın Güzellikleri Dedem...
- Türkiye’nin en güçlü Dünyanın en sert Kahvesi
- Setur Ar-Ge merkezi açıldı
- Tchibo’nun doğa dostu temizlik yardımcılarıyla evler ışıl ış...
- Kürşat Başar Orkestrası & Nükhet Yalçın "22 Kasım Perşembe ‘...
- Türkiye’nin İlk Kamu E- Spor Tesisi Üsküdar’da Kurulacak!
- ALIŞVERİŞ & ÜRÜN VİTRİNİ “11 Kasım kampanyasında en çok parf...
- Mardinli Çocuklar, “Yarını Kodlayanlar” ile teknolojinin dil...
- Tchibo, İstanbul Kahve Festivali’ne katıldı.
- Doğu Anadolu Yöresinden Mükemmel Bir Lezzet; Demir Tatlısı
- SALT Galata’da söyleşi: Gülgün Başarır, Süleyman Saim Tekcan...
- Dalgalara kafa tutan saat; I.N.O.X
- Amazon Dash Yenilemeli LG ThinQ, IFA 2019'da Ev Konforunu B...