Baharın gelişine sayılı günler kala güzel Şeki’mizin tarihi semtinde yerleşen Han Sarayı’nın kale duvarları içerisindeki “Şeki Sanatçılar Evi”ne hovlu dikme sanatıyla meşgul olan sanatçı Rehman Kamiloğlu’nu ziyaretimin sebebi onu sizlere tanıtmaktı.

Kadim binanın ikinci katındaki odasının kapısını çaldım. El işi ile meşgul idi, masanın üzerinde yarım kalan el işi, etrafta iplikler, duvarda bitmiş eserler çerçeveler asılmıştı. Haber vermeden geldim bu kez röportaj için kalem kâğıdı ondan alacağımı söyledim kendisine.

Şunu da belirteyim ki, Rehman özürlü ve mütevazi bir adamdır. Kendime onun iş masasında yer açarak karşısına oturdum. Biraz şaka biraz ciddi ropörtaja başlayacağımızı söyledim.

Kendin hakta kısa bilgi verir misin? Seni tanıyalım.

Rehman Kamiloğlu: Ben 1981 Şeki doğumluyum. Anne, babam rahmetli oldular. Bir kız kardeşim, bir erkek kardeşim var.  Ortaokuldan sonra hiçbir yerde tahsil almadım. Bekârım.

Bu sanata merak nasıl başladı, nasıl oldu bu sanatla tanıştın?

Rehman Kamiloğlu: 2001 yılında Kanaviçe ustası Gülendam hanımla tanıştım. Özürlü gençler için sanat öğretim kursunun olduğunu söyledi ve ben de, bu kursa yazıldım. Gülendam hanımın öğrencisi oldum. Sanatın inceliklerini ilk ondan öğrendim. Kendimin de, hevesi vardı. Bir sene sonra kursu bitirdim,bundan sonra serbest olarak el işlerimi yapmaya karar verdim. Bu işte bana Şeki Devlet Tyatrosunun ressamı Küdret Memmedov destek oldu. Önce yaratılacak tablonun resmini çizmek gerekiyor. Ondan sonra onu iplerle işlemek gerekiyor. Böylelikle “hovlu” dikme sanatı meydana geliyor.

Ailenizde senden başka bu sanatla meşgul olan var mı?

Rehman Kamiloğlu: Erkek kardeşim ressamdır keten üzerinde yağlı boya ile resimler çiziyor. Duvardaki iki tablo onundur. Bunlar kardeşimin el işleridir.

Hovlu dikme sanatı hakkında bilgi verir misin?

Rehman Kamiloğlu: Dünyanın her yerinde bu el sanatı ile meşgul oluyorlar özellikle de, Türk devletlerinde. Kadim sanattır, zevkli bir iştir. Çalışınca kendini kaptırıyorsun. Netice ise her zaman gurur verici oluyor.

Hazırladığın eserleri nasıl ve nerede tanıtıyorsun? Sergilere davet alıyor musun? Sata biliyor musun?

Rehman Kamiloğlu: Gürcistan Türkiye ve Azerbaycan’da sergilere davet almışım. Ankara’da düzenlenen “Hocalının kan yaddaşı” adlı resim sergisinde Gürcistan’da düzenlenen ”Hocalıya adalet “adli resim sergisinde ve İstanbul’da düzenlenen resim sergisinde iştirak ederek Onur belgeleri aldım. Azerbaycan’da düzenlenen sergilere davet alıyorum. Yaptığım işler turistler tarafından rağbet görüyor. El işlerimi beğenerek alıyorlar.

Sanatını daha nasıl geliştirmeği düşünüyorsun planların var mı?

Rehman Kamiloğlu: Görünen köy kılavuz istemez her şey gözler önündedir. Çalışıyorum yeni konular arıyorum. Bazen geç saatlere,  bir eserimi bitirene kadar burada oturuyorum. Burada gecelediğim çok oluyor.

Ben biraz duvardaki resimlerden gazete için çekerek ustanı işinden ayırmamak için yine de, şaka ile yolcu yolunda gerek diyorum Rehmana.  Karşımdaki insanla kolay irtibat kurmak için her zaman şakayla karışık taktiklerim vardır. Rehman’la da, kolay anlaştık. Bana zaman ayırdığı için kendisine teşekkürlerimi arz ediyorum. Şeki’nin senin gibi becerikli sanatçılara ihtiyacı vardır. Gözlerine nur ellerine sağlık diliyorum.

13 03 2024

Gülnare Asgarzade