1971 yılında Ankara'da doğan yazar Mihrap Altıntaş, Besin Teknolojisi mezunu. Branşı ile ilgili olmayan bir sektörde, bir şirketin ön muhasebesinde çalışıyor. Sanata olan ilgisi şiir ile başlayan Altıntaş şiirler yazdı, tiyatro ile uğraştı.

Tiyatro eğitim aldı ve birkaç oyunla da izleyici ile buluştu. Şu an bir halk oyunları derneğine üye ve faal olarak 6 senedir burada oynuyor. 2018 yılında ilk kitabı deneme türünde olan "Kasedi Başa Sardır" ı çıkarttı. Kitabında 80 ve 90' lı yıllardaki yaşantılara ait herkesin ortak olduğu anılar ve kendi anıları da bulunuyor. “ Biz eskiden” derken neler kastediliyor, özellikle gençlere bunu anlatmak istedi.

Kitabında o yıllardaki yaşam tarzını kendi anılarıyla harmanlayıp sundu. Bu konuları kısa başlıklarla sıralarsak soba, televizyon, düğün, aile, mahalle, oyun, okul, tatil, bayram, yılbaşı, telefon, mektup, fotoğraf makinası vb. Yazar kitabında bu konuları işleyerek o yıllara ait hatırımızda kalan güzel anıları tekrar yaşatmak ve gençlere de anlatmak istemiş. Ve biz de bu kitapla anılarımız başa sardırıyoruz ve dalıp gidiyoruz o eski günlere.

Sıcacık aile ilişkilerine sobanın kızıl-mavi alevine, sevgiyle yoğrulan dostluklara, aşkın o masum temiz hallerine, samimi ve kalıcı komşuluklara gidiyoruz. Teknoloji ile tanışmamızı, onun getirdiği yeniliklerin hayatımızı nasıl şekillendirdiğini, şartları nasıl değiştirdiğini, nasıl asimile olduğumuzu, batının iyi ve gelişmiş yönlerini alacağız derken kendi kültürümüzü ve örf ve adetlerimizi ne ara kaybettiğimizi kaleme aldığı konular eşlik ediyor. “ Ben teknolojiye karşı değil, onun neticesinde insanların birbirinden kopuk yaşamasına karşıyım “ mesajını vermektedir.

Mihrap Altıntaş kitabında ara ara şiirlere yer vermiş ve son sayfalarını da o günleri yaşayan farklı yaş grubundaki insanlarla yaptığı röportajlara ayırmış. Altıntaş’ın 2024 yılı şubat ayında ikinci kitabı olan “Film Şeridi Gibi” çıkıyor piyasaya. İki kitabın arasındaki yıllarda hem ülke hem de dünyaca şahit olduğumuz pandemi ve deprem gibi felaketlerden fazlaca etkileniyor yazar, İnsan yaşamının bir virüsle ya da bir depremle birdenbire son buluşunun onda yaşattığı manevi çöküş, kitabının satırlarına yansıyor kitabının asıl konu ve şeklini belirliyor. Kitabın beyaz sayfalarında birçok fotoğraf var ve bu fotoğraflar şiirsel bir dille anlatılıyor. Hayat bir film şeridi gibi geçip giderken insan olarak nelere değer veriliyor, neler bizi mutlu ediyor, pandemi ve deprem gibi felaketler başımıza gelmeden önce nasıl yaşıyorduk, asıl önem vermemiz gereken şeyler nelerdir gibi konuları işlemiş yazarımız