MAYIN TARLASI DÜNYA

MAYIN TARLASI DÜNYA

Bu haber 1474 kez okunmuş ve görüntülenmiştir.

Dünya mayın tarlasına dönmeden önce 55 li yıllarda mutluluğun tam ortasına doğmuşum. Şanslı mıyım şansız mı yorumu sizlere kalsın.

Tutkuyla birbirine bağlı geniş ailelerin gurur duyulan edepli çocuklarıydık biz. Komşuluk, arkadaşlık, dostluk ilişkilerimiz bir aşk şiirinin unutulmaz mısraları gibiydi. Güven, vefa, sadakat kimliklerimize yapıştırılmış damgalı bir puldu gibiydi.  Dost muhabbetleri mayısta toprağa düşen yağmur gibi rahatlatıcıydı. Bahçelerimizden akan pınarların gölet olan köşelerinden su içerdi ay ışığı. Dağlardan yansıyan çamların rengine bürünürdü denizler. Rüzgarların şarkıları dolanırdı tepelerde. Bağlarda dalından sarkan meyvelerden komşu hakkı verilirdi sevgiyle.

Okul yollarından geçerken yasemin, leylak, gül, kokularıyla sarhoş olur, şarkılar tuttururduk yol boyu. Bir gül koparılırdı daldan naif sevgili için. Kütüphaneler buluşma kulübüydü öğrencilere. Özgün kitapları bulup deli gibi okurduk kültür uğruna. O yıllarda Sinema ve Tiyatro sosyal hayatımızın tek rengi ve zenginliğiydi. Anneler bahçelerde beş çayı partisi yapar, komşular dostlar kır kokusuna bulanarak tertemiz bir havayla toplanırdı erik ağacının altında, mutluluklar paylaştıkça çoğalırdı etrafımızda. Akmaya başlardı muhabbet çeşmesi, bir mine çiçeği kadar zarif o sözler, sarmaş dolaş olurdu birbiriyle.

Telefon yoktu evlerde, tablet, bilgisayarda yoktu o yıllarda, buram, buram hasret kokan mektuplar yazardık sevdiklerimize. Dayandığımız her zorluk, başlarımıza taç olurdu zamanla. Sonra biz birinci neslin çocukları büyüdük, mutluluğumuz devam etti her koşulda. Zamanla bir nesilde biz getirdik dünyaya,  onlarda büyümeğe başladı zamanla ve mutluluklar azalmaya başlamıştı usulca. Ama bitmemişti hepten. Derken onlarda büyüdüler ve bir nesli de onlar getirdiler bu mayın tarlasına dünyaya. Ayaz girmeğe başlamıştı pencerelerden ve üç nesil birden üşümeye başlamıştık insansızlıktan, güvensizlikten, sevgisizlikten. Fırtına kuşları sarmıştı gökyüzünü. En kutsallar ayaklar altında dağılıyordu kum gibi, ormanlardan cehennem homurtuları iniyordu kentlere. Tohumlar bozuluyordu kasıtlı. Yeryüzündeki canlılar telef ediliyordu virüsle.

Artık baykuşlar tünemişti kırlara ovalara, AVM ler uğruna katlediliyordu ormanımız ve meyve taşan bağlarımız.  Gökdelenlerin yükseldiği kırlara ovalara kar düşmez oldu. İnsanlığın kirine bulaşmamak için olsa gerek ki,  bembeyaz kar daha havadayken kendini imha ediyordu.

Adamlar çocuklarının annesini öldürüyor, bakire kızların kafaları kesiliyor, baba, kızını hamile bırakıyor, küçük ve temiz çocuklar şeytan ayinlerinde kurban ediliyordu. Aileler parçalanıyor, yeni evlenenler, üç beş ayda ayrılıyordu. Haramlar helal gibi iştahla yeniliyor, yoksul gözetilmezken, hırsız ve sahtekârlar baş tacı ediliyordu. Dürüst kalmış bir avuç insan hor görülüp aşağılanıyor, zalim halklar mazluma savaş açıp soykırım uygulanıyordu. Huzuru arayan savaş mağdurları dünya sokaklarında göçebe, kurtulmaya çabalarken denizlerde çoluk çocuk boğulup ölüyordu.    

Biz üçüncü neslin ilkleri; mutluluktan sonra hüzün girmişti yaşlı ve yorgun yüreklerimize. Sufi müziğinin suskun dervişi gibi, acıyla olanları izliyor ve ağlıyorduk.

Neler oluyordu! Hangi iblisler savuruyordu dünyayı kül gibi? Hangi faili meçhuller kıyıyordu hunharca insana ve insanlığa! Her yer kapkaranlık, önümüzü göremez olmuştuk artık. Köhne kentlerin karanlık tünellerinde, şeytan ayinlerinden kahpece kahkahalar yükseliyordu.

Sahi! 55 li yıllarda dünyaya gelen o mutlu çocuklar biz değil miydik? Şimdi doğduğumuza bin pişman ıstırap içindeydik.

Telaş içinde koşup duran zaman bizi mutluluk yıllarından mutsuzluğa, aydınlıktan karanlığa çıkardı. Buz dağı gibi dondu dudaklarımızdaki gülüşlerimiz. Çürümüşlüğün pis kokusundan nefes alamaz olduk. Dünyayı bu hale getiren faili meçhullerin lanetine bulaştı bir kez insan. Bu yüzden Tanrı ter ketti bizi.

Ancak bir “NUH” tufanıyla temizlenir yeryüzü. 

ETİKETLER :
KURUKAHVECİ

ÖNERİLEN HABERLER

YAZARLAR

23 NİSAN BANNER DEICMANN BANNER PEGASUS BANNER MG BANNER MC DONALD'S
POLİSAN CHAKRA ALIŞ GİDİŞ