Ödül töreni, yiyecek-içecek sektörünün birbirinden önemli isimlerini öğrencilerle buluşturdu.

Bu yıl ilk kez düzenlenen, İstinye Üniversitesi “İstinyeli Ödülleri”nin "lezzet" bölümü kazananları belli oldu. İstinye Üniversitesi'nin Topkapı Kampüsünde gerçekleşen ödül töreni, Karaköy Güllüoğlu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Güllü, Sultanahmet Köftecisi'nin dördüncü kuşak sahibi Mert Tezçakın ve ünlü şef Arda Türkmen gibi yiyecek-içecek sektörünün birbirinden önemli isimlerini öğrencilerle buluşturdu. Ödüller, 17 farklı kategoride öğrenciler tarafından kullanılan oylar sonucunda belirlendi.

Bulu: Sağlık konusunda eğitim kurumlarına büyük görev düşüyor.

Törenin açılış konuşmasını yapan İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, "Üniversite olarak yemek konusuna ayrı bir ilgimiz var. Hem yemek yapımı hem sağlık tarafı ile ilgili bölümlerimiz bulunuyor. Yeme içme konusu hayatımızın önemli bir parçası. Modern çağın getirdiği hareketsizlik ve fast-food alışkanlıklarımız var. Diyabet, kalp gibi hastalıklar artıyor. Bu ve benzeri hastalıklardan korunmak için öncelikle yiyip içtiklerimize dikkat etmemiz lazım. Eğitim kurumu olarak bize de bu konuda önemli görevler düşüyor. Sağlıklı bir topluma ulaşmak için yediğimizi içtiğimizi iyi biliyor olmamız ve hakkımızı bilinçlendirmemiz lazım" dedi.

Gülaçtı: Organizasyon baştan sona öğrenciler tarafından gerçekleştirildi.

Organizasyonunun baştan sona öğrenciler tarafından gerçekleştirildiğini söyleyen İstinye Üniversitesi Öğrenci Merkezi Direktörü ve Genel Sekreter Yardımcısı Mehtap Gülaçtı ise, şunları söyledi: “Biz onlara sadece koordinasyon ve sponsorluklarda destek olduk. Farklı sektörlere yılda birkaç kez ödül vermek istediler. Biz de onları destekledik. 'Lezzet Ödülleri' ilk gruptu. Ama bunun arkası gelecek. Bu konuda da çalışmalara başladılar. Medya, hizmet gibi gruplarda da ödüller verecekler. Tamamen objektif yöntemlerle seçimlerini yaptılar. Ödül kazanan firmaları onlar arayıp, davet ettiler. Üniversite öğrencilerinin dünya görüşü ve vizyonlarının çok geniş olması gerekiyor. Artık hayata, çevreye, siyasete dair daha fazla fikirlerinin gelişmesi gerekiyor. Bu amaçla da biz sektörel çalışmaları çok önemsiyoruz. Bu çalışmalar hem öğrencilerimizi sektör liderleriyle bir araya getiriyor hem takım çalışmasını öğretiyor hem de kendi aralarında rekabet sağlıyor. Firma temsilcileriyle tanışarak, iş, staj fırsatları elde edebiliyorlar, çevre oluşturabiliyorlar. Çünkü artık çevreniz ne kadarsa,  iş dünyanızdaki değerinizde o kadar." dedi.

Türkmen: Gençler tarafından verilen ödül, en değerlisi

Törende "En İyi Yemek TV Programı" dalında ödül alan ünlü şef Arda Türkmen, “Pek çok kurumdan ödül alıyoruz ancak içlerinde en değerlileri gençler tarafından verilenler oluyor. Çünkü üniversitelerdeki arkadaşlarımız değerlendirme konusunda son derece net ve keskinler. Onların süzgecinden geçip böyle bir ödülü almak bizim için mutluluk verici" dedi.

Hayatlarına şef olarak devam etmek isteyen gençlere önerilerde de bulunan Türkmen, “Öncelikle çok çalışmanız, hiçbir zorluk karşısında yılmamanız gerekiyor. Çünkü mutfakta çalışmak dünyanın neresinde olursa olsun mesaisi ağır ve zor bir iş. Her zaman kendinizi geliştirmeniz, çok araştırmanız ve okumanız, denemekten korkmamanız ve yılmamanız gerekiyor. Bunları yapanlarınız başarılı olacaktır.” şeklinde konuştu.

Türk mutfağının ihtiyacı olan tek şey daha iyi pazarlama

Türk mutfağının oldukça gelişmiş olduğunu söyleyen Türkmen, “Tatlısı, tuzlusu, ana yemekleri, börekleri, zeytinyağlıları, balıkları ve daha birçok şeyi ile sonsuz bir dünya var. Biz kendimizi Kuzey Avrupa ülkeleri gibi balıkla veya Güney Amerika ülkeleri gibi etle sınırlandıramayız. Bizde çok daha fazlası var. Tek eksiğimiz pazarlama. Eğer sahip olduğumuz değerleri daha yüksek normlarla pazarlayabilirsek dünyada hak ettiğimiz değeri daha çok göreceğiz" dedi.

Güllü: Zanaatkâr ruhlu usta

"En İyi Tatlıcı" kategorisinde ödül alan Karaköy Güllüoğlu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Güllü ise, kendisinin beşinci kuşak, 45 yıllık usta olduğunu vurgulayarak; “İşi eliyle yapana işçi derler, kafasını kullanarak yapana usta ve bunların üstüne yüreğini ve ruhunu koyana ise zanaatkar derler. Zanaatkar ruhlu usta olmak ise ayrı bir şey. Bu ödülleri alabilmek için de, zaten usta olmak önemli. Tüm öğrencilere bize verdikleri bu değerden dolayı teşekkür ediyorum.” dedi.

Bir işin ya “aşığı” ya da “muhtacı” olunur… Sevgi ve saygı ile yapılırsa marka olunur

Gençlere, "Çıraklığını yapmadığınız işin, ustası olamazsınız!" diye seslenen Güllü, “Gençler, lütfen gözlemci olmayı ihmal etmeyin. Unutmayın, bir işin ya “aşığı” ya da “muhtacı” olursunuz. Bir işi sevgi ve saygıyla yaparsanız marka olursunuz. İsterim ki, yaptığınız işe gönlünüzü koyun. “Önemsenmek için önemseyeceğiz” sözünü prensip edinin. Bu hayatta büyüklerin, bilim öğreten hocaların ve meslek öğretenlerin eli öpülür. Hocalarınızın kıymetini iyi bilin; gönlünüzü koyarak buradan mezun olun çünkü bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olamaz kimse.” dedi.

Törene babası Mehmet Seracettin Tezçakın ile katılan, Sultanahmet Köftecisi'nin dördüncü kuşak sahibi Mert Tezçakın ise, bu ödüle layık görülmekten dolayı çok mutlu olduklarını belirterek; gençlere her zaman çok çalışmalarını ve işlerinin başında olup, o işin her yönünü öğrenmelerini tavsiye etti.

Törende ödül alan firma ve isimler şöyle sıralandı:

En İyi Sütlü Tatlıcı - Tarihi Sarıyer Muhallebicisi

En İyi Yiyecek Markası-Torku

En İyi Sokak Lezzeti - Midyeci Ahmet

En İyi Pideci - Meşhur Karadeniz Pidecisi

En İyi Kuru Fasulyeci - Tarihi Meşhur Kuru Fasulyeci Erzincanlı Ali Baba

En İyi Kahvaltıcı - Namlı Karaköy Gurme

En İyi Türk Mutfağı - Hatay Medeniyetler Sofrası

En İyi Mekan Tasarımı - The House Cafe

En İyi Blogger - Refika'nın Mutfağı

En İyi Köfteci - Sultanahmet Köftecisi

En İyi Kebapçı - Bağdat Ocakbaşı

En İyi Gastronomi Şehri - Gaziantep