İki kadın ressam, Dilşad Atasoy ve Günsu Saraçoğlu'nun "SIR" isimli resim sergisi Sapanca A Diamond Otel'de açıldı. 

Sapanca Kaymakamı Bilgehan Bayar, Sakarya Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Lütfü Dursun, Sakarya İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Mehmet Sarıbıyık, Sapanca Belediye Başkanı Özcan Özen'in de katıldığı sergiye ilgi büyüktü. Serginin Sapanca'da açılmasından dolayı mutlu olduklarını belirten katılımcılar, eserlerle tek tek ilgilendi ve bilgi aldı. 

Gösterilen ilgiden dolayı mutluluklarını belirten Atasoy ve Saraçoğlu, "Gün boyu gelen konukların ilgisi ve sürekliliği hem mutlu etti hem de şaşırttı bizi. Her resmi merak edip, ayrı ayrı sorular sordular. Sapanca gibi sanata çok da kolay ulaşılamayan bir bölgede sergi açmaya karar vermekle ne doğru bir seçim yapmışız diye düşündük. Herkesin amacı sanatı yaygınlaştırmak ve yurdun dört bir yanına ulaştırmak olmalı, bu yolda  küçücük bir katkı da biz yapabildiysek mutluyuz." şeklinde açıklama yaptılar.

Çıkış noktalarını, "Şu uçsuz bucaksız boşluk içinde bulunan yer kürede, hem o kürenin gizemi hem de kendi sırlarımızla yaşıyoruz. Sırlarla dolu evrende, sır taşıyan canlılar olarak varız. Hepimizin, görünenden daha derin  duyguları, acıları, sevinçleri, mutlulukları ve sırları var. Kendine saklarsan sırdır hepsi, saklamadığın zaman sır da yok." diyerek açıklayan ve içlerindekileri tuvale döken iki sanatçının birlikte açtıkları 3. sergi bu.   

Dilşad Atasoy: Sır, yargılama ya da yorumlamaya değil, anlaşılma ve özümsenmeye ihtiyaç duyar. Tutsaktır içimizde, rahat durmaz, zorlar bizi, acı verir. Dışarı çıkmak, görünür olmak, özgürleşmek ister. Bu yönüyle belki de en büyük düşmanımızdır. Yaşarsınız, biriktirirsiniz,  beklersiniz, direnirsiniz ve bir gün gelir bırakıverirsiniz ortalığa. Size ait olan, herkes tarafından görünür olur, özgürdür, sizden bağımsızdır artık. Sır öyle bir şey ki bence, saklayabilene değil, anlayabilene anlatılmalıdır. Resim yaparak derinleşmek, kendini ifade etmek, tuvale kendini açmak ve onunla dışa açılmak bir ifşa ediştir diye düşünüyorum. Kim bilir, belki de kendimiz tutamadığımızdan, tutması için başkalarına anlattığımız bir sırdır resim. 

Günsu Saraçoğlu: Resim yaparak içindekileri aktarmak bir ifade etme biçim elbette. Tuvalde  onu somutlaştırıp, görünür kılıyoruz. Hepimiz bir çemberin içindeyiz,  çemberin çevresini sonsuza kadar dönebiliriz. Ama çemberin içinde olduğumuzu bilmek, ancak ondan kurtulduğumuzda görebileceğimiz bir şeydir. İşte bu nedenle daima sorguluyorum, hem kendimi hem dünyayı. Anlamaya, çözmeye ve ifade etmeye çabalıyorum. Önce kendimi anlamaya, kendi sırlarıma ermeye çalışıyorum. Kendimizin sırrına erdiğimizde yaşamın sırrına ermek mümkün olacaktır belki de. Bunun gerçekleşmesi için benim yöntemim, resim yapmak, resimle kendimi ifade etmek diyebilirim.