
Mimar Sinan: Tarihsel ve Muhayyel Kitabı Yayınlandı.
Bu haber 40020 kez okunmuş ve görüntülenmiştir.
Sinan’ın mimarlığını ve yaşadığı çağı tarih yazımı perspektifinden ele alan kitap, diğer taraftan günümüz popüler imgeleminde Sinan’ın ve döneminin bugün nasıl hayal edildiği konusunu inceliyor.
‘’Tarihsel olan kısım Sinan’ın içinde varlık kazandığı, yetiştiği, çalıştığı 16. yüzyıl Osmanlı dünyasının içinde, o dönemin koşullarında nasıl çalışıp düşündüğünü araştırmaya yönelik. “Muhayyel Sinan” ise bugünün Türkiye’sinde egemen olan Osmanlı algısını tartışan bir sosyal bilimler güzergâhı.’’
‘’Dünyayı Kavramakla Mimarlık Yapmak Doğrudan İlişkili’’
Kitabı hakkında bilgi veren İstinye Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Tanyeli, ‘’Kitabın İlk kesiminde Sinan çağının bir değerlendirmesini yaparak, 16. yüzyıl Osmanlı kültür ortamının mimarlık meselelerine nasıl yaklaştığını aydınlatmayı amaçlıyorum. Osmanlı yazı dilindeki farklı anlatılarda mimarlıktan nasıl ve ne kadar konuşulduğunu araştırıyorum. Ardından kitabın “Tarihsel Sinan” kesimi geliyor. Orada genel bir Mimar Sinan monografisi veya hayat öyküsünün aksine sadece bazı konular özelinde Sinan mimarlığının yorumlanması yer alıyor. Örneğin, “Osmanlı düşünce gelenekleriyle mimarlık arasında bir bağıntı var mı” sorusunu soruyorum. Çünkü dünyayı kavramakla mimarlık yapmak doğrudan doğruya ilişkili. Kitabın son kesimi “Muhayyel Sinan” ise bugünün Türkiye’sinde Sinan’ın bizim için nasıl ve neden çok önemli olduğu sorusuna cevap arıyor’’ dedi.
‘’Bugünkü Mimar Sinan’ı Anlatmaya Uğraşıyorum’’
Her daim tarihsel bir bağlamda yaşadığımızı hatırlatan Prof. Dr. Uğur Tanyeli, ''Bana göre kitabı diğerlerinden ayıran şey, Sinan’ı gerçekçi bir yaklaşımla iki ayrı tarihsel bağlama yerleştirme çabası. Birinci tarihsel bağlam onun yaşadığı 16. yüzyılla tanımlı, ikincisiyse bugünle. Sinan’a, mimarlığa, Osmanlı’ya, hatta her şeye ilişkin her söylediğimiz bugünün tanımladığı tarihsel bağlamda söyleniyor. Bugün diyerek basitçe özetleyiveriyoruz ama aslında uzunca bir tarihsel aralıkta konuşuyoruz. Dolayısıyla ben 16. yüzyılı ve Sinan mimarlığını olduğu kadar, bugün tarihini yazdığımız, üzerine düşler kurduğumuz bugünkü Mimar Sinan’ı da anlatmaya uğraşıyorum.’’ sözleriyle kitabı diğer Mimar Sinan incelemelerinden ayıran farklara değindi.
‘’Elimizden Alınıverecekmiş Gibi Bir Korkuyla Yaklaşıyoruz’’
Mimar Sinan üzerine konuşmaya başladığı yıllardan itibaren karşılaştığı tepkilerin kitabın yazılmasında itici güç olduğunu ifade eden Tanyeli, ‘’Yazdıklarımı ve söylediklerimi anlamayanlara, daha fazla da anlamak istemeyenlere çok şey borçluyum. Henüz doçentlik başvurusu yaptığım dönemde bir jüri üyesinden “Sinan konusunda yazdıklarının öğrencilere aktarılması sakıncalıdır” diye bir rapor almıştım. Böyle tepkiler tabii ki ciddi bir motivasyon oldu. Çünkü tam da o anlamaya direnme meselesini dert edindim. Sinan konusunu neden olağan bir tarih yazım sorunsalı olarak sükunetle tartışamıyoruz, sanki o elimizden alınıverecekmiş gibi bir korkuyla yaklaşıyoruz, değerinden veya öneminden bir şey yitirecek sanıyoruz’’ diyerek değerlendirmelerini sürdürdü.
‘’Tarih, O Kadar Sıcaktır Ki Çıplak Elle Dokunmamak Gerekir’’
Türkiye’de akademik tarihçiliğin dar alanı dışında genel eğilimin neredeyse tüm tarihsel kişilikleri ikonikleştirmek olduğuna dikkat çeken Tanyeli, ‘’Onları karton kişiliklere dönüştürmenin çok yaygın olduğu aşikar. Örneğin, Babinger kitabında Fatih’i zaaflarıyla da anlatmaya çabalayabilmişti. Biz tam bu noktada zorlanıyoruz. Tarihsel kişilikler popüler kültürde bir kez ikona dönüştü mü artık onlar hakkında ciddiye alınabilir metin yazmak çok zor oluyor. Çünkü tarih, metaforik olarak o kadar sıcaktır ki çıplak elle dokunmamak, üfleyerek tutmak gerekir. Türkiye’de yaygın yaklaşım geçmişi sanki içinde yaşamışçasına bilme inancıdır. Kanuni’yi, Barbaros’u, Sinan’ı, 2. Abdülhamit’i adeta gözümüzle görmüş ve tanımış olduğumuz kişilikler gibi düşünüp asla toz kondurmuyoruz. Oysa onların bizim korumamıza, himayemize, övgülerimize veya yergilerimize ihtiyaçları yok. Kapanmış ve bir daha yinelenemeyecek çağların insanları onlar.’’ sözleriyle tarih yazımını yeterli bilinç seviyesine getirmenin önemine vurgu yaptı.
‘’Bugünün Dünyasındaki Yerimizi Küçümsüyoruz.’’
Yaşadığımız dönemle ilgili aşmamız gereken sorunlar olduğunu belirten Prof. Dr. Uğur Tanyeli, ‘’Bizim problemimiz dünle değil, bugünle. Bugünün dünyasındaki yerimizi küçümsüyoruz. İçimizdeki ve yakın çevremizdeki dış meselelere bile hızlı ve kesin çözümler üretemediğimiz için kahroluyoruz. O yüzden 16. yüzyıl Osmanlısı’nın “vurduğu zaman ses getiren” gücünü düşünüp bugünün dertlerine gerçekçi yaklaşma imkanlarımızı tahrip ediyoruz. Ama bugünden memnun olmadıkça, geçmişi de anlama şansını yitiriyoruz. Bu dün bugün denklemi kuşkusuz yanlış. Yüzyıllar öncesiyle bugün karşılaştırılamaz.’’ dedi.
‘’Nostalji Yaşanmamış Bir Zamanı Özlemektir.’’
Tarihin çok yaygın inancın aksine yaratıcı ve üretken bir disiplin olduğunun altını çizen Tanyeli, ‘’Kimseye öğüt verip doğru yol gösterecek halim yok. Ancak yapılması gereken yeni tarihsel açıklamalar üretmek, mevcut yazılmışları eleştirel bir gözle okumak, tarihin sürekli olarak yeni biçimlerde yazılabileceğine inanmaktır. Yazılmış olanlardan farklı tarihler yazılabilir ve yazılmaktadır da. Geçmişin tanımı sadece geçip gitmiş olmasıdır. Nostalji ise yaşanmamış bir yok-zamanı özlemektir. İşte o nostaljinin ürettiği asabiyet ortama egemen kaldıkça, tarihçilik işi zor bir zanaattır. Geçmişe sakin bir dille ve soğukkanlılıkla yaklaşmayı neredeyse imkansız kılan şey, o naif nostaljimiz.’’ dedi.
ETİKETLER :ÖNERİLEN HABERLER

Fazıl Say, 50. Sanat Yılını CSO Ada Ankara’da Kutlad...
Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, sanat hayatındaki 50. Yılını CSO Ada Ankara’da düzenlenen özel bir konserl...

Yandex Türkiye, Yapay Zeka Destekli Yazeka ile Arama...
Yandex Türkiye, yapay zeka destekli bulma motoru Yazeka’ya getirdiği yeni özellikleri duyurdu. Yapay Zeka destekli bulm...

“Genç Salı”da sinema sohbetleri.. Selçuk Uzman, İsta...
“Genç Salı” kapsamında her ay düzenlenen sinema sohbetlerinin konuğu, sinema aracılığıyla insanlar ve yiyecekler arası...

TOBB ETÜ Hastanesi, Avrupa'nın Genç Jinekologlarını ...
Avrupa’nın en prestijli tıbbi değişim programlarından biri Türkiye’de! TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) Tı...

Ünlü Şefler, Side’de Girit Lezzetleriyle Gastronomi ...
Toplumların tarihini, geleneklerini, kimliklerini tattırarak anlatan en lezzetli kültürel miras olan gastronomi ile tu...

Bir Tek O “İstanbul’da Deprem Bitti” Diyor!
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’dan Çarpıcı Deprem Açıklamaları! Silivri Depremini 20 Gün Önceden Bildi, Gözler Yine Onda! İ...

Aslı ‘Coffee in Bakery’ Lezzetleri Maslak’a Geldi!
Türkiye’nin yenilikçi kafe-fırın zinciri Aslı, İstanbul’un hareketli şehir kültürünün yaşandığı bölgelerin başında gele...
YAZARLAR
-
Nur Gökırmaklı
MAYIN TARLASI DÜNYA -
Editör
Vakko’dan Zamana İz Bırakan Bir Eser: “Bir Vakko Kit... -
M. Sabri Danabaş
Bahar Önen Büke’nin Sihirli Kalemi, Seslenen Mavi ‘A... -
Selcan Süter
Selcan Süter’den Beyaz Yakalılar İçin Manifesto!" -
Berrin Karadağ
Yaşlılıkta Genç Kalmanın 10 Püf Noktası! -
Gülnare Asgarzade
Karabağ gazisi Talih Vügar oğlu Urfansoy -
Dilara Sözen
Müzik tarihimizden kesitler.. -
Recep Ali Aksoylu
Asgari Ücret 22 Bin Değil 28 -30 Bin Olsa Ne Fark Ed... -
Ebru Bozcuk
Babamın Saatleri.. -
Salih Güven
Usta Kalem ve Yazar Salih Güven’den Karamsarlıktan İ... -
Hayal Coşkun
BEN KADIN.. -
Derya Devranoğlu
Şişkinlik Yaşamanızın Sebebi Bağırsak Bakterilerimiz... -
Tümay Mercan
“Bal”ın tadı kaçmasın -
Candan Manyaslı
Bayram Dediğiniz / Candan Manyaslı -
Şermin Uysal
Huzur Evi değil! Hüzün Evi, orası... Hüzün Evi... -
Öznur Yılmaz
Van’da mazbata cesareti -
Julide Doğu
Şarkılar, kuşlar, dağlar, Uzak kıyılar, yağmurlar, Ç... -
Aylin Arıkan
İçimden Geldi… -
Saime Odabaş
Ramazan'da Aylık Rezervasyon Olur mu? -
Nurşah Sunay
Adalet İsrail’den Büyüktür! -
Evren Fehmi Atay
Bel ve boyun ağrısı şikâyetleri her geçen gün artıyo... -
Barış Balcı
Güne Başlamak İçin İyi Bir Nedeniniz Olmalı.. -
Murat Yaycı
Grip deyip geçmeyin “Gripte erken tedavinin önemi kr... -
Arel Gereli
Masa başı çalışanlar dikkat! -
Necla Çoban
Başarı Yarış Mutluluk -
Bülent Şenver
Biz de insanız, hata yapabiliriz! -
Tuba Örnek
Sağlık deposu: Kekik çayı -
Ebru Özer Özkul
Aşk Evliliği Yapanlar Dikkat! -
Gülçin Şafak
Markanın Sessiz Kahramanları -
Emine Baran
Hedef.. -
Şebnem Akman Balta
Hem paranızdan hem sağlığınızdan olmayın! -
Ece Soyer Demir
SMA, Taşıyıcılık Tarama Testi ile Önlenebilir -
Nesrin Dilbaz
Günde kaç fincan kahve içilmelidir? -
Gizem Atakul
Bebeklerde çok gaz ve çok ağlama belirtileri besin a...
Video Galeri

MAYIN TARLASI DÜNYA

Vakko’dan Zamana İz Bırakan Bir Eser: “Bir Vakko Kit...

Arkeolog, Yazar Mina Funda Gündüz’ün Kaleminden Aşk-...

Arby’s, Yapay Zekâ Destekli Kampanyasıyla Sahalara G...

Şişecam 90. Yılında Camın Tarihine Işık Tutuyor

Ariş Pırlanta’dan Babalara Özel Tasarımlar

Artaş Oteller Grubu’ndan Babalar Günü’ne Özel Unutul...

Bahar Önen Büke’nin Sihirli Kalemi, Seslenen Mavi ‘A...

Yataş Bedding’in Uykuda Devrim Yaratan Yeni Adapt Re...

Hülya Çelik’in Güçlü Dizelerinden Çıkan Şiiri; “Nükt...
- Victorinox, Yeni Çakı Modeli Hunter Pro Alox’ı Görücüye Çıka...
- Mücevherin yeni adresi
- 18. Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali’nin Ödül Töre...
- Tekirdağ Beşiktaşlılar Derneği Açıldı
- Bu Hafta Burçları Neler Bekliyor?
- Black Friday, alışveriş dünyasını canlandırıyor.
- Kış Mevsimi FLO ile Bambaşka!
- Lüks taksi plakaları Türkiye’ye 7,5 milyar TL’lik ek kaynak ...
- Tchibo, İstanbul Kahve Festivali’ne katıldı.
- Türk Tasarımcı Zirveyi Parlatıyor!
- HUAWEI'den tasarım ve teknolojide kadınlara özel bir yıl.
- Nişantaşı Hastanesi Estetik ve Obezite Enstitüleri Konseptiy...
- Alpet’ten çiftçilere akaryakıt hediyesi
- Turuncu ile dekorasyonda enerjik değişim
- Meyve Suyu Hakkında Doğru Sandığımız Yanlışlar